HucurâtSuresi 13 Ayet Kelime Meali – Anlamı Tefsiri. Ayetin Arapçası: يَٓا اَيُّهَا النَّاسُ اِنَّا خَلَقْنَاكُمْ مِنْ ذَكَرٍ وَاُنْثٰى وَجَعَلْنَاكُمْ شُعُوباً وَقَـبَٓائِلَ لِتَعَارَفُواۜ اِنَّ اَكْرَمَكُمْ عِنْدَ اللّٰهِ اَتْقٰيكُمْۜ kuran#kuranıkerim#islam#cihat#mehmet#salih güler #mehmet salihgüler#salihgüler#ibadet#namaz#cennet#cehennem#gençlik#kadınhakları#ahiret#insan#insanhakları#z HucurâtSuresi mp3: Hucurât Suresi yüksek kalitede dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçerek. Ahmed El Agamy. Bandar Balila. Khalid Al Jalil. Saad Al Ghamdi. Saud Al Shuraim. Salah Bukhatir. Abdul Basit. Abdul Rashid Sufi. Enünlü okuyucuların sesiyle Hucurât Suresi indirin: Hucurât Suresi mp3: Hucurât Suresi yüksek kalitede dinlemek ve indirmek için okuyucuyu seçerek. Ahmed El Agamy. Bandar Balila. Khalid Al Jalil. Saad Al Ghamdi. Saud Al Shuraim. Salah Bukhatir. Abdul Basit. Karşılaştır13: Ey insanlar! Biz sizi bir erkek ve bir kadından yarattık. Soyunuz sopunuzla birbirinize karşı övünesiniz diye değil, birbirinizi tanıyıp kaynaşasınız diye sizi milletlere ve kabilelere ayırdık. Allah katında en şerefliniz, Allah’a karşı saygısı, korkusu ve O’nun yasaklarından kaçınıp emirlerine ETİKETLER: hucurat suresi, hucurat suresi 11. ayet, hucurat suresi 12. ayet, hucurat suresi 13. ayet, hucurat suresi 26.cüz, hucurat suresi altıncı ayet, hucurat suresi anlami bismillâhirrahmânirrahîm, hucurat suresi anlamı, hucurat suresi anlamı kısaca, Hucurat Suresi arapçası, Hucurat Suresi kaç ayet, Hucurat Suresi kaç sayfa rKvOfF. HakkındaMedine döneminde inmiştir. 18 âyettir. Sûre, adını dördüncü âyette geçen “Hucurât” kelimesinden almıştır. Hucurât odalar demektir. Burada aile efradıyla birlikte ikamet ettiği odalar kastedilmektedir. Sûrede başlıca, mü’minlerin, gerek Hz. Peygambere karşı, gerek kendi aralarında uymaları gereken bazı görgü ve ahlâk kuralları konu sûresi, Tahrîm sûresinden önce ve Mücâdele’den sonra Medine’de, hicretin 9. yılında nâzil olmuştur. Sûrelerin ve âyetlerin gelmesi için mutlaka özel bir sebebin bulunması gerekmemekle beraber bir olay, soru ve beklenti üzerine gelmiş birçok âyet ve sûrenin de bulunduğunu biliyoruz. Bu sûrenin ilk âyetinin, sözde veya davranışta Hz. Peygamber’in önüne geçerek veya onun sözünü keserek edebe aykırı davrananları uyarmak için geldiği nakledilmiştir Ebû Bekir İbnü’l-Arabî, IV, 1712.KonusuSûrede, müslümanların Allah’a ve resulüne karşı riayet etmeleri gereken edep, kendi aralarında ve başkalarıyla ilişkilerinde takınmaları gereken ahlâkî tavır konularında buyruk ve tavsiyelere yer verilmiş, müminler arasında çıkacak ihtilâfların nasıl çözüleceği açıklanmış, insanların kök birliği ve eşitliği etkili bir üslûp içinde ilân edilmiş, üstünlüğün fırsat eşitliği içinde yapılacak yarışla elde edileceği vurgulanmış, iman ve islâm kavramlarıyla ilgili önemli açıklamalar sûrenin ana konularıyla ilgili olarak yaptığı sistematik açıklama ilgi çekicidir Bu sûrede müminler, güzel ahlâk kurallarına yönlendirilmektedir. Riayet edilmesi gereken edep ve ahlâk kuralları ya Allah ya resulü ya da başkalarıyla ilgilidir. Başkaları ya iman, ibadet ve güzel ahlâk yolunu tutanlardır yahut yoldan sapanlardır fâsıklardır. Doğru yolda olanlar da ya bir arada bulunurlar veya ayrı yerlerde. Böylece ahlâk ve davranış bakımından müminin karşısında beş farklı muhatap vardır. Sûrenin 1, 2, 6, 11 ve 12. âyetlerine “Ey iman edenler” diye başlanmış ve her birinde yukarıda sıralanan muhataplardan biriyle ilgili ahlâk, edep ve davranış kurallarına yer verilmiştir XXVII, 118.HUCURAT SURESİ ARAPÇA OKUNUŞUHUCURAT SURESİ eyyühellezıne amenu la tükaddimu beyne yedeyillahi ve rasulihı vettekullah innellahe semıun eyyühellezıne amenu la terfeu asvateküm fevka savtin nebiyyi ve la techeru lehu bil kavli ke cehri ba'dıküm li ba'dın en tahbeta a'malüküm ve entüm la teş' yeğuddune asvatehüm ınde rasulillahi ülaikel lezınemtehanellahü kulubehüm lit takva lehüm mağfiratüv ve ecrun yünaduneke miv verail hucürati ekseruhüm la ya' lev ennehüm saberu hatta tahruce ileyhim le kane hayral lehüm vallahü ğafurur eyyühellezine amenu in caeküm fazikum bi nebein fe tebeyyenu en tüsıybu kavmem bi cehaletin fe tusbihu ala ma fealtüm enne fıküm rasulellah lev yütıy'uküm fı kesırim minel emri le anittüm ve lakınnellahe habbebe ileykümül ımane ve zeyyenehu fı kulubiküm ve kerrahe ileykümül küfra vel füsuka vel ısyan ülaike hümür minellahi ve nı'meh vallahü alımün in taifetani minel mü'minınaktetelu fe aslihu beynehüma fe im beğat ıhdalüma alel uhra fe katilületı tebğıy hatta tefıe ila emrillah fe in faet fe aslihu beynehüma bil adli ve aksitu innellahe yühıbbül mü'minune ıhvetün fe aslihu beyne ehaveyküm vettekullahe lealleküm eyyühellezıne amenu la yeshar kavmün min kavmin asa ey yekunu hayram minhüm ve la nisaüm min nisain asa ey yekünne hayram minhünn ve la telmizu enfüseküm ve la tenabezu bil elkab bi'sel ismül füsuku ba'del iman ve mel lem yetüb fe ülaike hümüz eyyühellezıne amenütenibu kesıram minez zanni inne ba'daz zanni ismüv ve la tecessesu ve la yağteb ba'duküm ba'da e yühıbbü ehadüküm ey ye'küle lahme ehıyhi meyten fe kerihtümuh vettekullah innellahe tevvabür eyyühen nasü inna halaknaküm min zekeriv ve ünsa ve cealnaküm şüubev ve kabaile li tearafu inne ekrameküm ındellahi etkaküm innellahe alımün a'rabü amenna kul lem tü'minu ve lakin kulu eslemna ve lemma yedhulil imanü fi kulubiküm ve in tütıy'ulahe ve rasulehu la yelitküm min a'maliküm şey'a innellahe ğafurur mü'minunellezıne amenu billahi ve rasulihı sümme lem yertabu ve cahedu bi emvalihim ve enfüsihim fı sebılillah ülaike hümüs etüallimunellahe bi dıniküm vallahü ya'lemü ma fis semavati ve ma fil ard vallahü bi külli şey'in aleyke en eslemu kul la temünnu aleyye islameküm belillahü yemünnü aleyküm en hedaküm lil ımani in küntüm ya'lemü ğaybes semavati vel ard vallahü basıyrum bima ta'melunHUCURAT SURESİ iman edenler! Allah'ın ve Peygamberinin önüne geçmeyin. Allah'a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz, Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla iman edenler! Seslerinizi, Peygamber'in sesinin üstüne yükseltmeyin. Birbirinize bağırdığınız gibi, Peygamber'e yüksek sesle bağırmayın, yoksa siz farkına varmadan işledikleriniz boşa elçisinin huzurunda seslerini kısanlar, Allah'ın, gönüllerini takvâ Allah'a karşı gelmekten sakınma konusunda sınadığı kimselerdir. Onlar için bir bağışlanma ve büyük bir mükâfat Muhammed! Odaların arkasından sana bağıranların çoğu aklı ermeyen sen yanlarına çıkıncaya kadar sabretselerdi, elbette kendileri için daha iyi olurdu. Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet iman edenler! Size bir fasık bir haber getirirse, bilmeyerek bir topluluğa zarar verip yaptığınıza pişman olmamak için o haberin doğruluğunu ki, aranızda Allah'ın elçisi bulunmaktadır. Eğer o, birçok işlerde size uysaydı, sıkıntıya düşerdiniz. Fakat Allah, size imanı sevdirmiş ve onu gönüllerinize güzel göstermiş; inkârı, fasıklığı ve İslam'ın emirlerine karşı çıkmayı da çirkin göstermiştir. İşte bunlar doğru yolda olanların ta kendi katından bir lütuf ve nimet olarak böyle yaptı. Allah hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet inananlardan iki grup birbirleriyle savaşırlarsa aralarını düzeltin. Eğer biri ötekine karşı haddi aşarsa, Allah'ın buyruğuna dönünceye kadar haddi aşan tarafa karşı savaşın. Eğer Allah'ın emrine dönerse, artık aralarını adaletle düzeltin ve onlara adaletli davranın. Çünkü Allah, âdaletli davrananları ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin. Allah'a karşı gelmekten sakının ki size merhamet iman edenler! Bir topluluk bir diğerini alaya almasın. Belki onlar kendilerinden daha iyidirler. Kadınlar da diğer kadınları alaya almasın. Belki onlar kendilerinden daha iyidirler. Birbirinizi karalamayın, birbirinizi kötü lakaplarla çağırmayın. İmandan sonra fasıklık ne kötü bir namdır! Kim de tövbe etmezse, işte onlar zâlimlerin ta iman edenler! Zannın bir çoğundan sakının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurlarını ve mahremiyetlerini araştırmayın. Birbirinizin gıybetini yapmayın. Herhangi biriniz ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz! Allah'a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah tövbeyi çok kabul edendir, çok merhamet insanlar! Şüphe yok ki, biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizi tanımanız için sizi boylara ve kabilelere ayırdık. Allah katında en değerli olanınız, O'na karşı gelmekten en çok sakınanınızdır. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, hakkıyla haberdâr "İman ettik" dediler. De ki "İman etmediniz. Öyle ise, "iman ettik" demeyin. "Fakat boyun eğdik" Henüz iman kalplerinize girmedi. Eğer Allah'a ve Peygamberine itaat ederseniz, yaptıklarınızdan hiçbir şeyi eksiltmez. Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir." edenler ancak, Allah'a ve Peygamberine inanan, sonra şüpheye düşmeyen, Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihad edenlerdir. İşte onlar doğru kimselerin ta Muhammed! De ki "Siz Allah'a dininizi mi öğretiyorsunuz? Oysa Allah, göklerdeki ve yerdeki her şeyi bilir. Allah, her şeyi hakkıyla bilendir." olmalarını bir lütufta bulunmuş gibi sana hatırlatıyorlar. De ki "Müslüman olmanızı bir lütuf gibi bana hatırlatıp durmayın. Tam tersine eğer doğru kimselerseniz sizi imana erdirmesinden dolayı Allah size lütufta bulunmuş oluyor." Allah, göklerin ve yerin gaybını bilir. Allah yaptıklarınızı hakkıyla görendir. يَا أَيُّهَا النَّاسُ إِنَّا خَلَقْنَاكُمْ مِنْ ذَكَرٍ وَأُنْثَىٰ وَجَعَلْنَاكُمْ شُعُوبًا وَقَبَائِلَ لِتَعَارَفُوا ۚ إِنَّ أَكْرَمَكُمْ عِنْدَ اللَّهِ أَتْقَاكُمْ ۚ إِنَّ اللَّهَ عَلِيمٌ خَبِيرٌ Ya eyyühen nasü inna halaknaküm min zekeriv ve ünsa ve cealnaküm şüubev ve kabaile li tearafu inne ekrameküm ındellahi etkaküm innellahe alımün habır Kelime Okunuşu Anlamı Kökü يَا أَيُّهَا yā eyyuhā ey خَلَقْنَاكُمْ ḣaleḳnākum sizi yarattık ذَكَرٍ ƶekerin bir erkek- وَأُنْثَىٰ ve unṧā ve bir kadından وَجَعَلْنَاكُمْ ve ceǎlnākum ve ayırdık sizi شُعُوبًا şuǔben milletlere وَقَبَائِلَ ve ḳabāile ve kabilelere لِتَعَارَفُوا liteǎārafū birbirinizi tanımanız için أَكْرَمَكُمْ ekramekum en üstün olanınız أَتْقَاكُمْ etḳākum en çok korunanınızdır خَبِيرٌ ḣabīrun haber alandır Abdulbaki Gölpınarlı Abdulbaki Gölpınarlı Ey insanlar, şüphe yok ki biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık ve sizi, aşîretler ve kabîleler haline getirdik tanışın diye; şüphe yok ki Allah katında sevâbı en çok ve derecesi en yüce olanınız, en fazla çekineninizdir; şüphe yok ki Allah, her şeyi bilir, her şeyden haberdardır. Abdullah Parlıyan Abdullah Parlıyan Ey insanlar! Bakın biz sizi, bir erkekten ve bir kadından yarattık. Sizi birbirinizi tanıyasınız diye, milletlere ve kabilelere ayırdık. Şüphesiz Allah katında şerefli ve itibarlı olanınız, yaşantısını, yolunu, yordamını Allah’ın kitabıyla bulmaya çalışanlarınızdır. Çünkü Allah, herşeyi bilendir, herşeyden haberdar olandır. Adem Uğur Adem Uğur Ey insanlar! Doğrusu biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık. Ve birbirinizle tanışmanız için sizi kavimlere ve kabilelere ayırdık. Muhakkak ki Allah yanında en değerli olanınız, O’ndan en çok korkanınızdır. Şüphesiz Allah bilendir, her şeyden haberdardır. Ahmed Hulusi Ahmed Hulusi Ey insanlar... Muhakkak ki biz sizi hep aynı şekilde bir erkek ile bir dişiden yarattık Âdem hariç kaydı yok bu bildirimde; tearuf tanışıp birbirinizden farklı özellikleri, kemâlâtı elde edesiniz diye sizi ırklar - türler ve toplumlar olarak oluşturduk... Muhakkak ki Allâh indînde sizin en ekreminiz en şerefliniz, sizin en muttaki hakikate uygun şekilde yaşayanınızdır! Muhakkak ki Allâh Aliym’dir, Habiyr’dir. Ahmet Varol Ahmet Varol Ey insanlar! Sizi bir erkekle bir dişiden yarattık ve birbirinizle tanışmanız için sizi soylara ve kabilelere ayırdık. Allah katında en üstününüz en çok takva sahibi olanınızdır. Allah bilendir, her şeyden haberdar olandır. Ali Bulaç Ali Bulaç Ey insanlar, gerçekten, Biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizle tanışmanız için sizi halklar ve kabileler şeklinde kıldık. Şüphesiz, Allah Katında sizin en üstün kerim olanınız, ırk ya da soyca değil takvaca en ileride olanınızdır. Şüphesiz Allah, bilendir, haber alandır. Ali Fikri Yavuz Ali Fikri Yavuz Ey insanlar! Sizi, bir erkekle bir dişiden Âdem ile Havva’dan yarattık. Hem de sizi soylara ve kabilelere ayırdık ki, birbirinizi tanıyasınız, kim olduğunuz sorulunca, bağlı bulunduğunuz soy veya milletinizin adını söyleyesiniz. Biliniz ki, Allah katında en iyiniz, takvası en ziyade olanınızdır. Şeref, soy ve neseble değildir. Şüphe yok ki Allah Alîm’dir= her şeyi bilendir, Habîr’dir = her şeyden haberdardır. Bayraktar Bayraklı Bayraktar Bayraklı Ey insanlar! Doğrusu biz sizi bir erkek ve bir kadından yarattık ve birbirinizi tanıyıp kaynaşasınız diye sizi milletlere ve kabilelere ayırdık. Şüphesiz Allah katında en üstün olanınız, Allah`a en çok saygı duyanınızdır. Allah her şeyi bilendir; her şeyden haberdar olandır. Bekir Sadak Bekir Sadak Ey insanlar! Dogrusu Biz sizleri bir erkekle bir disiden yarattik. Sizi milletler ve kabileler haline koyduk ki birbirinizi kolayca taniyasiniz. suphesiz, Allah katinda en degerliniz, O’na karsi gelmekten en cok sakinanizdir. Allah bilendir, haberdardir. Celal Yıldırım Celal Yıldırım Ey insanlar! Hakikat biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık ve birbirinizle tanışasınız diye sizi milletlere ve kabilelere ayırdık. Şüphesiz ki, sizin Allah yanında en şerefli ve itibarlınız, O’ndan saygı ila en çok korkup fenalıklardan sakınanızdır. Muhakkak Allah bilir ve haberlidir. Cemal Külünkoğlu Cemal Külünkoğlu Ey insanlar! Şüphe yok ki, biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizi tanımanız için sizi soylara ve kabilelere ayırdık. Allah katında en değerli olanınız, O`na karşı gelmekten en çok sakınanınızdır. Şüphesiz Allah her şeyi bilendir, her şeyden haberdar olandır. Diyanet İşleri Diyanet İşleri Ey insanlar! Şüphe yok ki, biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizi tanımanız için sizi boylara ve kabilelere ayırdık. Allah katında en değerli olanınız, O’na karşı gelmekten en çok sakınanınızdır. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, hakkıyla haberdar olandır. Diyanet Vakfı Diyanet Vakfı Ey insanlar! Doğrusu biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık. Ve birbirinizle tanışmanız için sizi kavimlere ve kabilelere ayırdık. Muhakkak ki Allah yanında en değerli olanınız, O’ndan en çok korkanınızdır. Şüphesiz Allah bilendir, her şeyden haberdardır. Edip Yüksel Edip Yüksel Ey halk, sizi bir erkek ile bir dişiden yarattık ve birbirinizle tanışmanız için sizi ırklara ve boylara ayırdık. ALLAH yanında sizin en değerliniz en erdemli olanınızdır. ALLAH Bilendir, Haberdardır. Elmalılı Hamdi Yazır Elmalılı Hamdi Yazır Ey insanlar! Doğrusu biz sizi bir erkekle bir dişiden yarattık. Ve birbirinizle tanışmanız için sizi milletlere ve kabilelere ayırdık. Muhakkak ki Allah yanında en değerli ve en üstününüz O’ndan en çok korkanınızdır. Şüphesiz Allah bilendir, herşeyden haberdar olandır. Fizil-al il Kuran Fizil-al il Kuran Ey insanlar, biz sizi bir erkek ve bir kadından yarattık ve birbirinizi tanımanız için sizi milletlere ve kabilelere ayırdık. Allah yanında en üstün olanınız Allah’tan en çok korkanınızdır. Allah bilendir, haber alandır. Gültekin Onan Gültekin Onan Ey insanlar, gerçekten, biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizle tanışmanız için sizi halklar ve kabileler şeklinde kıldık. Şüphesiz, Tanrı katında sizin en üstün kerim olanınız, ırk ya da soyca değil takvaca en ileride olanınızdır. Şüphesiz Tanrı, bilendir, haber alandır. Harun Yıldırım Harun Yıldırım Ey insanlar, gerçekten, biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizle tanışmanız için sizi halklar ve kabileler kıldık. Şüphesiz, Allah katında sizin en üstün olanınız takvaca en ileride olanınızdır. Şüphesiz Allah Alîm’dir, Habîr’dir. Hasan Basri Çantay Hasan Basri Çantay Ey insanlar, hakıykat biz sizi bir erkekle bir dişiden yaratdık. Sizi, sırf birbirinizle tanışmanız için büyük büyük cem’iyyetiere, küçük küçük kabilelere ayırdık. Şübhesiz ki sizin Allah nezdinde en şerefliniz takvaca en ileride olanınızdır. Hakıykaten Allah her şey’i bilen, her şeyden haberdâr olandır. Hayrat Neşriyat Hayrat Neşriyat Ey insanlar! Şübhesiz ki biz, sizi bir erkek ve bir dişiden Âdem ile Havvâ`danyarattık. Birbirinizi tanımanız için de sizi, milletler ve kabîleler kıldık. Doğrusu Allah katında sizin en üstün olanınız, en takvâlı olanınızdır. Muhakkak ki Allah, Alîm herşeyi hakkıyla bilendir, Habîr herşeyden haberdâr olandır. İbn-i Kesir İbn-i Kesir Ey insanlar; doğrusu Biz, sizi bir erkekle bir dişiden yarattık. Ve birbirinizle tanışasınız diye sizi milletlere ve kabilelere ayırdık. Gerçekten Allah katında en değerliniz; O’ndan en çok korkanınızdır. Şüphesiz ki Allah; Alim’dir, Habir’dir. İlyas Yorulmaz İlyas Yorulmaz Ey İnsanlar! Biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve sizi kabile kabile ayırdık ki birbirinizi tanıyabilesiniz. Sizin içinizden Allah katında en değerliniz, Allah dan en çok korunanınızdır. Elbette ki Allah her şeyi bilen ve her şeyden haberdar olandır. İskender Ali Mihr İskender Ali Mihr Ey insanlar! Muhakkak ki Biz, sizi bir erkek ve bir kadından yarattık. Ve sizi milletler ve kabileler kıldık ki, birbirinizi soyunuzu, babalarınızı tanıyasınız. Muhakkak ki Allah’ın indinde en çok kerim olanınız ikram olunanınız, en şerefli olanınız, ırk ya da soy olarak değil en çok takva sahibi olanınızdır. Muhakkak ki Allah, en iyi bilen ve haberdar olandır. Kadri Çelik Kadri Çelik Ey insanlar! Gerçekten biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizle tanışmanız için sizi boylar ve kabileler şeklinde kıldık. Hiç şüphesiz Allah katında sizin en yüce olanınız, takvaca en ileride olanınızdır. Hiç şüphe yok Allah her şeyi bilendir, haberdar olandır. Muhammed Esed Muhammed Esed Ey insanlar! Bakın, Biz sizi bir erkek ve bir kadından yarattık ve sizi kavimler ve kabileler haline getirdik ki birbirinizi tanıyabilesiniz. Şüphesiz, Allah katında en üstün olanınız, O’na karşı derin bir sorumluluk bilincine sahip olanınızdır. Allah her şeyi bilendir, her şeyden haberdar olandır. Mustafa İslamoğlu Mustafa İslamoğlu Ey insanlık! Elbet sizi bir erkekle bir dişiden yaratan Biziz; derken sizi kavimler ve kabileler haline getirdik ki tanışabilesiniz. Elbet Allah katında en üstününüz, O`na karşı sorumluluk bilinci en güçlü olanınızdır; şüphe yok ki Allah her şeyi bilir, her şeyden haberdardır. Ömer Nasuhi Bilmen Ömer Nasuhi Bilmen Ey insanlar! Muhakkak ki, Biz sizi bir erkek ile dişiden yarattık ve sizleri şubelere ve kabilelere ayırdık ki birbirinizi tanıyasınız. Şüphe yok ki, sizin ind-i ilâhide en mükerrem olanınız en ziyâde müttakî olanınızdır. Muhakkak ki Allah Teâlâ alîmdir, habîrdir. Ömer Öngüt Ömer Öngüt Ey insanlar! Biz sizi bir erkekle bir kadından yarattık ve sizi tanışasınız diye milletlere, kabilelere ayırdık. Çünkü Allah katında en üstün olanınız, Allah’tan en çok korkanınızdır. Şüphe yok ki Allah her şeyi bilir, her şeyden haberdardır. Sadık Türkmen Sadık Türkmen Ey insanlar! Şüphe yok ki, Biz sizi; bir erkek ve bir dişiden meydana getirdik. Sizi birbirinizle tanışmanız için, toplumlara/ırklara ayırdık. Allah katında en değerli olanınız, O’na karşı gelmekten en çok sakınanınızdır. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, hakkıyla haberdâr olandır. Seyyid Kutub Seyyid Kutub Ey insanlar, biz sizi bir erkek ve bir kadından yarattık ve birbirinizi tanımanız için sizi milletlere ve kabilelere ayırdık. Allah yanında en üstün olanınız Allah’tan en çok korkanınızdır. Allah bilendir, haber alandır. Suat Yıldırım Suat Yıldırım Ey insanlar! Biz sizi bir erkekle bir kadından yarattık. Birbirinizi tanıyıp sahip çıkmanız için milletlere, sülâlelere ayırdık. Şunu unutmayın ki Allah’ın nazarında en değerli, en üstün olanınız, takvâda Allah’ı sayıp haramlardan sakınmada en ileri olandır. Muhakkak ki Allah her şeyi mükemmelen bilir, her şeyden hakkıyla haberdardır. Süleyman Ateş Süleyman Ateş Ey insanlar, biz sizi bir erkek ve bir kadından yarattık ve birbirinizi tanımanız için sizi milletlere ve kabilelere ayırdık. Allâh yanında en üstün olanınız, günâhlardan en çok korunanınızdır. Allâh bilendir, haber alandır. Şaban Piriş Şaban Piriş -Ey insanlar! Biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık. Sizi tanışasınız diye kollara ve kabilelere ayırdık. Allah, katında en şerefliniz, ondan en çok sakınanınızdır. Şüphesiz Allah, alimdir, haberdardır. Tefhim-ul Kur'an Tefhim-ul Kur'an Ey insanlar, gerçekten, biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizle tanışmanız için sizi halklar ve kabileler şeklinde kıldık. Hiç şüphesiz, Allah katında sizin en üstün kerim olanınız, takvaca en ileride olanınızdır. Hiç şüphe yok Allah, bilendir, haber alandır. Yaşar Nuri Öztürk Yaşar Nuri Öztürk Ey insanlar! Biz sizi, bir erkekle bir dişiden yarattık. Ve örfler yoluyla tanışıp kaynaşasınız diye sizi milletlere, boylara ayırdık. Hiç kuşkusuz, Allah katında en seçkininiz, sakınılması gereken şeylerden en çok sakınanınızdır. Allah her şeyi bilir, her şeyden haberdardır. Yusuf Ali İngilizce Yusuf Ali İngilizce O mankind! We created you from a single pair of a male and a female, and made you into nations and tribes, that ye may know each other not that ye may despise each other. Verily the most honoured of you in the sight of Allah is he who is the most righteous of you. And Allah has full knowledge and is well acquainted with all things. Hucurat Suresi safya kaçta veya kaçıncı sayfada sorusuna cevap; Hucurat, Kur'an-ı Kerim'in 115 suresinden birisidir. Hucurat suresi kaçıncı sayfa ya da cüzde yer almaktadır? İşte Hucurat suresinin bulunduğu sayfa ile alakalı bilgiler Kelime anlamı "Hücreler" anlamında da kullanılan "Odalar" anlamına gelmektedir. Burada sözü edilen odalar İslam Peygamberi Hz. Muhammed ailesi ve kendisinin kaldığı odalardır. 18 ayet-i kerimeden oluşan Hücurat Suresi, Peygamber Efendimizin Medine'ye hicretinden sonra nüzul olmuştur. Kur'an-ı Kerim'in 26. Cüz'ü içinde yer alan Hücurat Suresi 514. Safya'da bulunmaktadır. Hücurat suresinin konusu ise Peygamber Efendimizin hayatı üzerinden sosyal ilişkiler hakkında bildirimlerde bulunmaktadır. HÜCURAT SURESİNDE YER ALAN KONU BAŞLIKLARI Hücurat Suresi'nde yer alan konuların genel olarak başlıkları şöyledir Hucurat Suresinin konuları şu şekildedir - Peygamber ile konuşma adabından bahseder. - Haber ve rivayetlerin doğruluğunun araştırılmasından bahseder. - Müslümanların da birbiri ile savaşma ihtimalinden bahseder. - İslam’ın kardeşlik ile ilgili mesajlarından bahseder. - Alaycılık konusundan Kötü zandan uzak durmak konusundan bahseder. - İnsanlığın milletler halinde yaratıldığından bahseder. - Şirkten bahseder. - Müslümanların halinden ve toplumların Müslümanlara olan tepkisinden bahseder. Hucurat Suresi 514. Safya'daki kısmı Hücurat Suresi 515. Sayfa'daki ayetleri Hücurat Suresi 516. Safyadaki Ayetleri HÜCURAT SURESİ'NİN MEALİ VEYA TÜRKÇE ANLAMI Hücurat Suresi'nin Türkçe tercümesi veya meali şu şekildedir Bismillâhirrahmânirrahîm Rahman Ve Rahim Olan Allah’ın Adıyla 1. Ey iman edenler! Allah’ın ve Peygamberinin önüne geçmeyin. Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz, Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir. 2. Ey iman edenler! Seslerinizi, Peygamber’in sesinin üstüne yükseltmeyin. Birbirinize bağırdığınız gibi, Peygamber’e yüksek sesle bağırmayın, yoksa siz farkına varmadan işledikleriniz boşa gider. 3. Allah’ın elçisinin huzurunda seslerini kısanlar, Allah’ın, gönüllerini takvâ Allah’a karşı gelmekten sakınma konusunda sınadığı kimselerdir. Onlar için bir bağışlanma ve büyük bir mükâfat vardır. 4. Ey Muhammed! Odaların arkasından sana bağıranların çoğu aklı ermeyen Onlar, sen yanlarına çıkıncaya kadar sabretselerdi, elbette kendileri için daha iyi olurdu. Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir. 6. Ey iman edenler! Size bir fasık bir haber getirirse, bilmeyerek bir topluluğa zarar verip yaptığınıza pişman olmamak için o haberin doğruluğunu araştırın. 7. Bilin ki, aranızda Allah’ın elçisi bulunmaktadır. Eğer o, birçok işlerde size uysaydı, sıkıntıya düşerdiniz. Fakat Allah, size imanı sevdirmiş ve onu gönüllerinize güzel göstermiş; inkârı, fasıklığı ve İslâm’ın emirlerine karşı çıkmayı da çirkin göstermiştir. İşte bunlar doğru yolda olanların ta kendileridir. 8. Allah, kendi katından bir lütuf ve nimet olarak böyle yaptı. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir 9. Eğer inananlardan iki grup birbirleriyle savaşırlarsa aralarını düzeltin. Eğer biri ötekine karşı haddi aşarsa, Allah’ın buyruğuna dönünceye kadar haddi aşan tarafa karşı savaşın. Eğer Allah’ın emrine dönerse, artık aralarını adaletle düzeltin ve onlara adaletli davranın. Çünkü Allah, adaletli davrananları sever. 10. Mü’minler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin. Allah’a karşı gelmekten sakının ki size merhamet edilsin. 11. Ey iman edenler! Bir topluluk bir diğerini alaya almasın. Belki onlar kendilerinden daha iyidirler. Kadınlar da diğer kadınları alaya almasın. Belki onlar kendilerinden daha iyidirler. Birbirinizi karalamayın, birbirinizi kötü lakaplarla çağırmayın. İmandan sonra fasıklık ne kötü bir namdır! Kim de tövbe etmezse, işte onlar zâlimlerin ta kendileridir. iman edenler! Zannın birçoğundan sakının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurlarını ve mahremiyetlerini araştırmayın. Birbirinizin gıybetini yapmayın. Herhangi biriniz ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz! Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah tövbeyi çok kabul edendir, çok merhamet edendir. insanlar! Şüphe yok ki, biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizi tanımanız için sizi boylara ve kabilelere ayırdık. Allah katında en değerli olanınız, O’na karşı gelmekten en çok sakınanınızdır. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, hakkıyla haberdar olandır. “İman ettik” dediler. De ki “İman etmediniz. Öyle ise, “iman ettik” demeyin. “Fakat boyun eğdik” iman kalplerinize girmedi. Eğer Allah’a ve Peygamberine itaat ederseniz, yaptıklarınızdan hiçbir şeyi eksiltmez. Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.” edenler ancak, Allah’a ve Peygamberine inanan, sonra şüpheye düşmeyen, Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihad edenlerdir. İşte onlar doğru kimselerin ta kendileridir. 16.Ey Muhammed! De ki “Siz Allah’a dininizi mi öğretiyorsunuz? Oysa Allah, göklerdeki ve yerdeki her şeyi bilir. Allah, her şeyi hakkıyla bilendir.” olmalarını bir lütufta bulunmuş gibi sana hatırlatıyorlar. De ki “Müslüman olmanızı bir lütuf gibi bana hatırlatıp durmayın. Tam tersine eğer doğru kimselerseniz sizi imana erdirmesinden dolayı Allah size lütufta bulunmuş oluyor.” Allah, göklerin ve yerin gaybını bilir. Allah, yaptıklarınızı hakkıyla Hucurat suresinin konusu nedir, Hucurat süresi kaç ayet, Hucurat suresi kaçıncı cüz kaçıncı sayfadadır - Tahrim Suresinden önce nazil olan Hucurat Suresi, Peygamber Efendimize karşı nasıl edep içinde davranılacağına ilişkin ayetler içermesi bakımından da son derece önemlidir. Nitekim surenin, Temimoğulları kabilesine mensup bazı insanların Peygamber Efendimiz ile görüşürken gösterdikleri kaba tavırlar nedeniyle nazil olduğu rivayet edilmiştir. Hucurat Suresi hakkında bilgi edinmek için yazımızın devamını okuyabilirsiniz. İşte Hucurat Suresi meali, Türkçe okunuşu ve açıklaması, faziletleri... Hucurat Suresi Arapça Okunuşu Hucurat Suresinin okunuşunu sizlerle Latin harfleri üzerinden paylaştık. Arap alfabesini öğrenmemiş okuyucularımız, çeşitli video paylaşım sitelerinde bulabilecekleri kıraat örneklerini dinleyerek surenin mahreç ve telaffuz detayları hakkında bilgi sahibi olabilir. Ya eyyühellezıne amenu la tükaddimu beyne yedeyillahi ve rasulihı vettekullah innellahe semıun alım Ya eyyühellezıne amenu la terfeu asvateküm fevka savtin nebiyyi ve la techeru lehu bil kavli ke cehri ba'dıküm li ba'dın en tahbeta a'malüküm ve entüm la teş'urun İnnellezıne yeğuddune asvatehüm ınde rasulillahi ülaikel lezınemtehanellahü kulubehüm lit takva lehüm mağfiratüv ve ecrun azıym İnnellezıne yünaduneke miv verail hucürati ekseruhüm la ya'kılun Ve lev ennehüm saberu hatta tahruce ileyhim le kane hayral lehüm vallahü ğafurur rahıym Ya eyyühellezine amenu in caeküm fazikum bi nebein fe tebeyyenu en tüsıybu kavmem bi cehaletin fe tusbihu ala ma fealtüm nadimın Va'lemu enne fıküm rasulellah lev yütıy'uküm fı kesırim minel emri le anittüm ve lakınnellahe habbebe ileykümül ımane ve zeyyenehu fı kulubiküm ve kerrahe ileykümül küfra vel füsuka vel ısyan ülaike hümür raşidun Fadlem minellahi ve nı'meh vallahü alımün hakım Ve in taifetani minel mü'minınaktetelu fe aslihu beynehüma fe im beğat ıhdalüma alel uhra fe katilületı tebğıy hatta tefıe ila emrillah fe in faet fe aslihu beynehüma bil adli ve aksitu innellahe yühıbbül müksitıyn İnnemel mü'minune ıhvetün fe aslihu beyne ehaveyküm vettekullahe lealleküm türhamun Ya eyyühellezıne amenu la yeshar kavmün min kavmin asa ey yekunu hayram minhüm ve la nisaüm min nisain asa ey yekünne hayram minhünn ve la telmizu enfüseküm ve la tenabezu bil elkab bi'sel ismül füsuku ba'del iman ve mel lem yetüb fe ülaike hümüz zalimun Ya eyyühellezıne amenütenibu kesıram minez zanni inne ba'daz zanni ismüv ve la tecessesu ve la yağteb ba'duküm ba'da e yühıbbü ehadüküm ey ye'küle lahme ehıyhi meyten fe kerihtümuh vettekullah innellahe tevvabür rahıym Ya eyyühen nasü inna halaknaküm min zekeriv ve ünsa ve cealnaküm şüubev ve kabaile li tearafu inne ekrameküm ındellahi etkaküm innellahe alımün habır Kaletil a'rabü amenna kul lem tü'minu ve lakin kulu eslemna ve lemma yedhulil imanü fi kulubiküm ve in tütıy'ulahe ve rasulehu la yelitküm min a'maliküm şey'a innellahe ğafurur rahıym İnnemel mü'minunellezıne amenu billahi ve rasulihı sümme lem yertabu ve cahedu bi emvalihim ve enfüsihim fı sebılillah ülaike hümüs sadikun Kul etüallimunellahe bi dıniküm vallahü ya'lemü ma fis semavati ve ma fil ard vallahü bi külli şey'in alım Yemünnune aleyke en eslemu kul la temünnu aleyye islameküm belillahü yemünnü aleyküm en hedaküm lil ımani in küntüm sadikıyn İnnellahe ya'lemü ğaybes semavati vel ard vallahü basıyrum bima ta'melun Hucurat Suresi Anlamı Yazımızın devamında Hucurat Suresinin Türkçe açıklaması mevcuttur. Bu açıklamayı okuyarak surenin Türkçe anlamını öğrenebilir, sure hakkında daha detaylı bilgi sahibi olabilirsiniz. Ayrıca Hucurat Suresi tefsirini okuyarak surenin bahsettiği hususlar hakkındaki bilgilerinizi daha derin bir hale getirebilir, surenin mesajını daha iyi bir biçimde idrak edebilirsiniz. Ey iman edenler! Allah'ın ve Peygamberinin önüne geçmeyin. Allah'a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz, Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir. Ey iman edenler! Seslerinizi, Peygamber'in sesinin üstüne yükseltmeyin. Birbirinize bağırdığınız gibi, Peygamber'e yüksek sesle bağırmayın, yoksa siz farkına varmadan işledikleriniz boşa gider. Allah'ın elçisinin huzurunda seslerini kısanlar, Allah'ın, gönüllerini takvâ Allah'a karşı gelmekten sakınma konusunda sınadığı kimselerdir. Onlar için bir bağışlanma ve büyük bir mükâfat vardır. Ey Muhammed! Odaların arkasından sana bağıranların çoğu aklı ermeyen kimselerdir. Onlar, sen yanlarına çıkıncaya kadar sabretselerdi, elbette kendileri için daha iyi olurdu. Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir. Ey iman edenler! Size bir fasık bir haber getirirse, bilmeyerek bir topluluğa zarar verip yaptığınıza pişman olmamak için o haberin doğruluğunu araştırın. Bilin ki, aranızda Allah'ın elçisi bulunmaktadır. Eğer o, birçok işlerde size uysaydı, sıkıntıya düşerdiniz. Fakat Allah, size imanı sevdirmiş ve onu gönüllerinize güzel göstermiş; inkârı, fasıklığı ve İslam'ın emirlerine karşı çıkmayı da çirkin göstermiştir. İşte bunlar doğru yolda olanların ta kendileridir. Allah, kendi katından bir lütuf ve nimet olarak böyle yaptı. Allah hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir Eğer inananlardan iki grup birbirleriyle savaşırlarsa aralarını düzeltin. Eğer biri ötekine karşı haddi aşarsa, Allah'ın buyruğuna dönünceye kadar haddi aşan tarafa karşı savaşın. Eğer Allah'ın emrine dönerse, artık aralarını adaletle düzeltin ve onlara adaletli davranın. Çünkü Allah, âdaletli davrananları sever. Mü'minler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin. Allah'a karşı gelmekten sakının ki size merhamet edilsin. Ey iman edenler! Bir topluluk bir diğerini alaya almasın. Belki onlar kendilerinden daha iyidirler. Kadınlar da diğer kadınları alaya almasın. Belki onlar kendilerinden daha iyidirler. Birbirinizi karalamayın, birbirinizi kötü lakaplarla çağırmayın. İmandan sonra fasıklık ne kötü bir namdır! Kim de tövbe etmezse, işte onlar zâlimlerin ta kendileridir. Ey iman edenler! Zannın bir çoğundan sakının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurlarını ve mahremiyetlerini araştırmayın. Birbirinizin gıybetini yapmayın. Herhangi biriniz ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz! Allah'a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah tövbeyi çok kabul edendir, çok merhamet edendir. Ey insanlar! Şüphe yok ki, biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizi tanımanız için sizi boylara ve kabilelere ayırdık. Allah katında en değerli olanınız, O'na karşı gelmekten en çok sakınanınızdır. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, hakkıyla haberdâr olandır. Bedevîler "İman ettik" dediler. De ki "İman etmediniz. Öyle ise, "iman ettik" demeyin. "Fakat boyun eğdik" deyin. 2 Henüz iman kalplerinize girmedi. Eğer Allah'a ve Peygamberine itaat ederseniz, yaptıklarınızdan hiçbir şeyi eksiltmez. Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir. " İman edenler ancak, Allah'a ve Peygamberine inanan, sonra şüpheye düşmeyen, Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihad edenlerdir. İşte onlar doğru kimselerin ta kendileridir. Ey Muhammed! De ki "Siz Allah'a dininizi mi öğretiyorsunuz? Oysa Allah, göklerdeki ve yerdeki her şeyi bilir. Allah, her şeyi hakkıyla bilendir. " Müslüman olmalarını bir lütufta bulunmuş gibi sana hatırlatıyorlar. De ki "Müslüman olmanızı bir lütuf gibi bana hatırlatıp durmayın. Tam tersine eğer doğru kimselerseniz sizi imana erdirmesinden dolayı Allah size lütufta bulunmuş oluyor. " Şüphesiz Allah, göklerin ve yerin gaybını bilir. Allah yaptıklarınızı hakkıyla görendir. Hucurat Suresi Faydaları İslam kaynakları, Hucurat Suresi fazileti ve sırları hakkında pek çok detay ihtiva etmektedir. Bu anlamda Hucurat Suresi hakkındaki rivayetler İslam geleneği içerisinde önemli bir yer tutmaktadır. Bir hastalıktan muzdarip olan kimseler için bir hafta boyunca yedişer kez suya üfleyerek Hucurat Suresi okumak tavsiye edilmiştir. Daha sonra bu su vasıtasıyla Hucurat Suresinin hastanın şifasına vesile olacağına inanılmaktadır. Sıkıntı içerisinde bulunan ve kendisini çaresiz hisseden kişiler, manevi bir ferahlama bulmak için Hucurat Suresi okuyabilir. Hamile kadınların Hucurat Suresi okuması halinde hem annenin hem de bebeğin Allah tarafından muhafaza edileceği rivayet edilmiştir. Peygamber Efendimiz bir hadisinde, Hucurat Suresini okuyanlara Allah'u Teala'ya itaat edenler adedince sevap verileceğini buyurmuştur. Hucurat Ne Demek? Surenin 4. ayetinde yer alan ve sureye adını veren "hucurat" kelimesi "hücre" kelimesinin çoğuludur. Nitekim hücre, sözlük karşılığı itibarı ile "başkalarının girmemesi için çevrilmiş yer" anlamına gelir. Surede kastedilen ise Peygamber Efendimiz ve ailesinin barındığı Mescid-i Nebevi'nin yanında bulunan evdir. Hucurat Suresi Kaç Ayet? Kur'an-ı Kerim'deki kısa surelerden biri olan Hucurat Suresi, 18 ayettir. Hucurat Suresi Kaç Sayfa? Hucurat Suresi az sayıda ayete sahip olmasına rağmen ayetlerinin diğer sureler ile kıyaslandığında biraz uzun olduğu söylenebilir. Dolayısıyla sure, Kur'an-ı Kerim'de yaklaşık iki buçuk sayfalık bir yer tutar. Hucurat Suresi Kaçıncı Sayfada Bulunur? Hucurat Suresi, Kur'an-ı Kerim'in 514. sayfasında başlar, 516. sayfada ise tamamlanır. Hucurat Hangi Surede Bulunur? Hucurat Suresi, Kur'an-ı Kerim'de bulunan müstakil surelerden biridir ve başka bir surenin kapsamı içerisinde bulunmaz. Hucurat Suresi Nerede İndirilmiştir? İslam alimleri, Hucurat Suresinin Medine döneminde, Fetih Suresinden sonra nazil olduğu hususunda birleşmektedir. Ancak surenin 13. ayetinin Mekke döneminde indiğine dair Abdullah bin Abbas'tan aktarılan bir rivayet vardır. Bu rivayet doğru kabul edilirse surenin konu bütünlüğünün açıklanamayacağı gerekçe gösterilerek pek çok kaynak tarafından kabul edilmemiştir. Hucurat Suresi Ne Zaman Okunur? Dini kaynaklarda, Hucurat Suresi ya da herhangi bir surenin okunmaması gereken bir zaman aralığı bildirilmemiştir. Dolayısıyla münasip olduğu sürece herhangi bir zaman ya da mekanda Hucurat Suresini okumakta bir sakınca yoktur. Hucurat Suresi Ne İçin Okunur? Bir hastalığın, özellikle bedensel bir aksaklığa sebep olan bir rahatsızlığın pençesinde olan kimseler için Hucurat Suresinin okunması tavsiye edilmiştir. Çaresizlik ya da buhran içerisindeki kimselerin Hucurat Suresini okuması, manevi açıdan huzur bulmalarına vesile olarak görülmüştür. Hamile kadınlara; hem kendilerinin hem de çocuklarının sağlığının Allah'u Teala tarafından korunması için Hucurat Suresini okumaları nasihat edilmiştir. Ayrıca Hucurat Suresi, Rasul-u Ekrem'in yanında müminlerin nasıl davranacağıyla ilgili usul ve edep erkanlarından bahsetmektedir. Bu doğrultuda İslam geleneği içerisinde; büyüklerin yanında nasıl davranılacağı, nasıl saygılı olunacağı gibi konularda da Hucurat Suresinde çizilen davranış kalıpları örnek kabul edilmektedir. Dolayısıyla sureyi anlamını bilerek okumak bu açıdan da son derece önemlidir. Hucurat Suresi Abdestsiz Okunur Mu? İslam inancı gereği, Kur'an-ı Kerim'e namaz abdesti almadan dokunmak ya da Kur'an-ı Kerim'den bir sure okumak caiz değildir. Dolayısıyla Hucurat Suresini mushaf üzerinden okumak için abdest almak gerekir. Ancak ezberden okumak için abdest almanın gerekli olduğuna dair bir rivayet yoktur. Hucurat Suresi Nasıl Ezberlenir? Hucurat Suresi; yaklaşık iki buçuk sayfalık hacmiyle Kur'an-ı Kerim'in orta uzunluktaki surelerinden biridir. Dolayısıyla yeterli çaba ve pratikle ezberlenmesi mümkündür. Ezberleme sürecinin daha verimli olması için çeşitli yöntemler tavsiye edilmiştir. İslam alimleri, günün ilk saatlerinde Kur'an-ı Kerim'deki sureleri ezberlemenin daha verimli olduğu konusunda ittifak etmişlerdir. Nitekim sabah vakti, insan zihni günün yorgunluğundan daha uzaktır. Dolayısıyla bu vakitlerde ezber çalışmalarını yapmak daha faydalı olacaktır. Ezber kapasitenize göre kelime grupları belirlemek çalışmanızı büyük ölçüde kolaylaştıracaktır. Çeşitli tilavet ve kıraat örneklerini dinlemek özellikle doğru telaffuz ve mahreç şekillerini öğrenmek için son derece önemlidir. Bilhassa Arap alfabesini bilmeyen okuyucularımıza, harflerin telaffuzundaki nüansları kavrayabilmeleri için internet üzerinden okuma örneklerini incelemelerini tavsiye ederiz. Bir baştan bir sondan ayet ezberleyerek çalışmak, İslam geleneğinde hafızlar tarafından da sık sık başvurulan bir tekniktir. Bu sayede surenin sonlarına doğru meydana gelebilecek ezberdeki aksaklıkların önüne geçilmektedir. Hucurat Suresini ezberlemekte muvaffak olamayan kimselerin Hucurat Suresi yerine Kur'an-ı Kerim'den başka bir sureyi okumasında bir sakınca yoktur. Hucurat Suresi konu itibarı ile edep erkanının yanı sıra Müslümanların hem birbirleriyle hem de inkar edenlerle iletişiminin nasıl olması gerektiğine değinen bir suredir. Müminleri kardeş ilan eden surenin yerine okunacak ayetlerin de böylesi bir anlama yakın olması yeğdir. Ancak böyle bir sure ya da ayet de bilinmiyorsa herhangi bir sure okunabilir. Giriş Tarihi 1130 Güncelleme Tarihi 1130 Hucurat Suresi, Müslümanlara güzel ahlak sahibi olmayı öğütleyen ve içeriğinde çok kıymetli bilgiler barındıran bir suredir. Allah'a ve resulüne karşı riayet edilmesi gereken edep kurallarına değinilmiştir. Kur'an-ı Kerim'de yer alan kırk dokuzuncu sure olup, 18 ayetten oluşmuştur. Hucurat Suresi okunuşu ve anlamadı en çok araştırılan sureler arasında yer almaktadır. Hucurat Suresi Arapça yazılışı, Türkçe anlamı, meali, tefsiri ve fazileti hakkında en geniş bilgiler aşağıda yer alıyor. ABONE OL Hucurat Suresi, Kur'an-ı Kerim'de yer alan kırk dokuzuncu suredir. Adını dördüncü ayetten almış olup, toplamda 18 ayetten oluşmuştur. Hucurat kelime olarak 'odalar' anlamını taşımaktadır. Surede temel olarak, Allah'a ve resulüne karşı riayet edilmesi gereken edep kurallarına değinilmiştir. Ayrıca Müslümanların kendi aralarında ve başkalarıyla ilişkilerinde ahlaki tavırlarına dikkat çekilmiştir. Hucurat Suresi okunuşu ve anlamı da sıkça araştırılmaktadır. Hucurat Suresi Arapça yazılışı, Türkçe anlamı, meali, tefsiri ve faziletleri hakkında bilinmesi gerekenler aşağıda yer alıyor. Hucurat Suresi Okunuşu Bismillahirrahmanirrahim Yâ eyyuhâllezîne âmenû lâ tukaddimû beyne yedeyillâhi ve resûlihî vettekûllâhvettekûllâhe, innallâhe semîun alîmalîmun. Ya eyyuhâllezîne âmenû lâ terfeû asvâtekum fevka savtin nebiyyi ve lâ techerû lehu bil kavli ke cehri ba'dıkum li ba'dın en tahbeta a'mâlukum ve entum lâ teş'urûnteş'urûne. İnnellezîne yeguddûne asvâtehum inde resûlillâhi ulâikellezînemtehanallâhu kulûbehum lit takvâ lehum magfiratun ve ecrun azîmazîmun. İnnellezîne yunâdûneke min verâil hucurâti ekseruhum lâ ya'kılûnya'kılûne. Ve lev ennehum saberû hattâ tahruce ileyhim le kâne hayran lehum, vallâhu gafûrun rahîmrahîmun. Yâ eyyuhâllezîne âmenû in câekum fâsikun bi nebein fe tebeyyenû en tusîbû kavmen bi cehâletin fe tusbihû alâ mâ fealtum nâdimînnâdimîne. Va'lemû enne fîkum resûlallâhresûlallâhi, lev yutîukum fî kesîrin minel emri le anittum ve lâkinnallâhe habbebe ileykumul îmâne ve zeyyenehu fî kulûbikum, ve kerrahe ileykumul kufre vel fusûka vel isyânisyâne, ulâike humur râşidûnrâşidûne. Fadlen minallâhi ve ni'meten, vallâhu alîmun hakîmhakîmun. Ve in tâifetâni minel mu'minînektetelû fe aslihû beyne humâ, fe in begat ihdâhumâ alâl uhrâ fe kâtilûlletî tebgî hattâ tefîe ilâ emrillâhi, fe in fâet fe aslihû beynehumâ bil adli ve aksitû, innallâhe yuhıbbul muksitînmuksitîne. İnnemâl mu'minûne ihvetun fe aslihû beyne ehaveykum vettekûllâhe leallekum turhamûnturhamûne. Yâ eyyuhâllezîne âmenû lâ yeshar kavmun min kavmin asâ en yekûnû hayran minhum ve lâ nisâun min nisâin asâ en yekunne hayran minhunne, ve lâ telmizû enfusekum ve lâ tenâbezû bil elkâbelkâbi, bi'sel ismul fusûku ba'del îmânîmâni, ve men lem yetub, fe ulâike humuz zâlimûnzâlimûne. Yâ eyyyuhâllezîne âmenûctenibû kesîran minez zanni, inne ba'daz zanni ismun, ve lâ tecessesû ve lâ yagteb ba'dukum ba'dâba'dan, e yuhıbbu ehadukum en ye'kule lahme ahîhi meyten fe kerihtumûhu, vettekullâhe, innallâhe tevvâbun rahîmun. Yâ eyyuhân nâsu innâ halaknâkum min zekerin ve unsâ ve cealnâkum şuûben ve kabâile li teârafû, inne ekramekum indallâhi etkâkum, innallâhe alîmun habîrhabîrun. Kâletil a'râbu âmennâ, kul lem tu'minû ve lâkin kûlû eslemnâ ve lemmâ yedhulil îmânu fî kulûbikum, ve in tutîullâhe ve resûlehu lâ yelitkum min a'mâlikum şey'âşey'en, innallâhe gafûrun rahîmrahîmun. İnnemâl mu'minûnellezîne âmenû billâhi ve resûlihî summe lem yertâbû ve câhedû bi emvâlihim ve enfusihim fî sebîlillâhsebîlillâhi, ulâike humus sâdikûnsâdikûne. Kul e tuallimûnallâhe bi dînikum vallâhu ya'lemu mâ fîs semâvâti ve mâ fîl ardardı, vallâhu bi kulli şey'in alîmalîmun. Yemunnûne aleyke en eslemû kul lâ temunnû aleyye islâmekum, belillâhu yemunnu aleykum en hedâkum lil îmâni in kuntum sâdikînsâdikîne. İnnallâhe ya'lemu gaybes semâvâti vel ardardı, vallâhu basîrun bimâ ta'melûnta'melûne. Hucurat Suresi Türkçe Anlamı Rahman Ve Rahim Olan Allah'ın Adıyla Ey iman edenler! Allah'ın ve Peygamberinin önüne geçmeyin. Allah'a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz, Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir. Ey iman edenler! Seslerinizi, Peygamber'in sesinin üstüne yükseltmeyin. Birbirinize bağırdığınız gibi, Peygamber'e yüksek sesle bağırmayın, yoksa siz farkına varmadan işledikleriniz boşa gider. Allah'ın elçisinin huzurunda seslerini kısanlar, Allah'ın, gönüllerini takvâ Allah'a karşı gelmekten sakınma konusunda sınadığı kimselerdir. Onlar için bir bağışlanma ve büyük bir mükâfat vardır. Ey Muhammed! Odaların arkasından sana bağıranların çoğu aklı ermeyen kimselerdir. Onlar, sen yanlarına çıkıncaya kadar sabretselerdi, elbette kendileri için daha iyi olurdu. Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir. Ey iman edenler! Size bir fasık bir haber getirirse, bilmeyerek bir topluluğa zarar verip yaptığınıza pişman olmamak için o haberin doğruluğunu araştırın. Bilin ki, aranızda Allah'ın elçisi bulunmaktadır. Eğer o, birçok işlerde size uysaydı, sıkıntıya düşerdiniz. Fakat Allah, size imanı sevdirmiş ve onu gönüllerinize güzel göstermiş; inkârı, fasıklığı ve İslam'ın emirlerine karşı çıkmayı da çirkin göstermiştir. İşte bunlar doğru yolda olanların ta kendileridir. Allah, kendi katından bir lütuf ve nimet olarak böyle yaptı. Allah hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir Eğer inananlardan iki grup birbirleriyle savaşırlarsa aralarını düzeltin. Eğer biri ötekine karşı haddi aşarsa, Allah'ın buyruğuna dönünceye kadar haddi aşan tarafa karşı savaşın. Eğer Allah'ın emrine dönerse, artık aralarını adaletle düzeltin ve onlara adaletli davranın. Çünkü Allah, âdaletli davrananları sever. Mü'minler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin. Allah'a karşı gelmekten sakının ki size merhamet edilsin. Ey iman edenler! Bir topluluk bir diğerini alaya almasın. Belki onlar kendilerinden daha iyidirler. Kadınlar da diğer kadınları alaya almasın. Belki onlar kendilerinden daha iyidirler. Birbirinizi karalamayın, birbirinizi kötü lakaplarla çağırmayın. İmandan sonra fasıklık ne kötü bir namdır! Kim de tövbe etmezse, işte onlar zâlimlerin ta kendileridir. Ey iman edenler! Zannın bir çoğundan sakının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurlarını ve mahremiyetlerini araştırmayın. Birbirinizin gıybetini yapmayın. Herhangi biriniz ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz! Allah'a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah tövbeyi çok kabul edendir, çok merhamet edendir. Ey insanlar! Şüphe yok ki, biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizi tanımanız için sizi boylara ve kabilelere ayırdık. Allah katında en değerli olanınız, O'na karşı gelmekten en çok sakınanınızdır. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, hakkıyla haberdâr olandır. Bedevîler "İman ettik" dediler. De ki "İman etmediniz. Öyle ise, "iman ettik" demeyin. "Fakat boyun eğdik" Henüz iman kalplerinize girmedi. Eğer Allah'a ve Peygamberine itaat ederseniz, yaptıklarınızdan hiçbir şeyi eksiltmez. Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir." İman edenler ancak, Allah'a ve Peygamberine inanan, sonra şüpheye düşmeyen, Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihad edenlerdir. İşte onlar doğru kimselerin ta kendileridir. Ey Muhammed! De ki "Siz Allah'a dininizi mi öğretiyorsunuz? Oysa Allah, göklerdeki ve yerdeki her şeyi bilir. Allah, her şeyi hakkıyla bilendir." Müslüman olmalarını bir lütufta bulunmuş gibi sana hatırlatıyorlar. De ki "Müslüman olmanızı bir lütuf gibi bana hatırlatıp durmayın. Tam tersine eğer doğru kimselerseniz sizi imana erdirmesinden dolayı Allah size lütufta bulunmuş oluyor." Şüphesiz Allah, göklerin ve yerin gaybını bilir. Allah yaptıklarınızı hakkıyla görendir. Hucurat Suresi Konusu Nedir? Surede, temel olarak Müslümanlara güzel ahlak sahibi olmak öğütlenmiştir. Allah'a ve resulüne karşı riayet edilmesi gereken edep kurallarına değinilmiştir. Müslümanların kendi aralarında ve başkalarıyla ilişkilerinde takınmaları gereken ahlâkî tavırlarından bahsedilmiştir. İhtilâfların nasıl çözüleceği açıklanmıştır. İnsanların kök birliği ve eşitliği etkili bir üslûp içinde ilân edilmiştir. Üstünlüğün fırsat eşitliği içinde yapılacak yarışla elde edileceği vurgulanmıştır. İman ve islâm kavramlarıyla ilgili önemli açıklamalar yapılmıştır.

hucurat suresi 13 ayet anlamı